Yeni Suriye’ye Kıbrıs modeli mi?

0

Türkiye her ne kadar Suriye’nin toprak bütünlüğü ve barışçıl geleceği için insanüstü bir gayret gösterse de bazı Batılı odak ve isimlerin iddialarından kurtulamıyor. Son iddialardan biri Türkiye’nin Suriye’yi ‘ilhak senaryosu’ ile ilgili.

Oysa Batı dünyası şimdiye kadar daha çok İsrail’in Suriye’yi parçalama ve yönetme projelerine yer veriyordu.

Bugünlerde ise ‘Yeni Osmanlı’ diye niteledikleri Türkiye’nin Suriye’ye yönelik stratejileri konusunda farklı ve ilginç görüşler dile getiriliyor.

Bu yorumların ana nedeni Türkiye’nin sahadaki ve masadaki karşı konulamayan ağırlığı. İkincisi de ABD ve Rusya gibi aktörlerin Türkiye’ye yönelik kurları yanında Şam’daki yeni geçiş hükümetinde sahip olduğumuz belirleyici rol.

Bütün bu faktörler ışığında Suriye’yi analiz eden aktörler karşılarında sadece Türkiye’yi görüyor. Nitekim BBC, CNN, NYT, FT, WSJ ve WP gibi Batılı kartel medyası bile Ankara-Şam arasındaki siyasi eşgüdüme işaretle yeni Suriye’de PKK/YPG’ye ne sahada ne de masada şans tanımıyor.

***
Kuşku yok ki Türkiye’nin yeni Suriye’deki gücüne ve kararlılığına dair en somut itiraf ABD Başkanı Donald Trump’tan gelmişti.
Trump’ın geçen haftalarda “Türkiye, Suriye’nin anahtarını elinde tutuyor” ifadesini hatırlatan Brussel’s Signal’dan Yunan siyasetçi ve gazeteci Konstantinos Bogdanos, Suriye’nin bir bölümünün Kıbrıs benzeri bir model yoluyla Türkiye’ye bağlanacağı iddiasında bulunuyor.
23 Aralık’taki “Suriye’de Türkiye ve İsrail: En iyi düşmanların ortak zemini” başlıklı yazısında şu an Suriye’de en güçlü aktörün Türkiye olduğunun altını çizen Yunan siyasetçi ‘Kıbrıs senaryosu’nu şu sözlerle dile getirmiş:
“Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde ve batısında geniş bir alanı doğrudan kontrol etmeyi başarmışken Kıbrıs örneği akla geliyor: Er ya da geç, vekil güçlerinin ele geçirdiği toprakları Ankara’nın ya fiilen (de facto) ya da bir referandum sonrasında hukuken (de jure) ilhak etmesi bekleniyor.”
Böyle bir açılımda İsrail’in de Golan Tepeleri civarındaki bölgelerle yerel Dürzi nüfusunun yaşadığı alanları ilhak edeceğini ileri sürüyor Bogdanos.

***
“Türkiye gibi İsrail de düşen Suriye devletinin bir parçasını kendine ayırmak istiyor” diyen Yunan siyasetçi, bilinçli bir şekilde Türkiye ile işgalci siyonistleri aynı kefeye koyuyor.
Fakat hemen ardından Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana duruşunu itiraf ederek çelişkiye düşüyor.
Bu çelişkiyi de “Tel Aviv’in bölgede bir Kürt devleti kurma projesine karşı Ankara’nın verdiği mücadeleyi” anımsatarak ifade ediyor ve böylece kendini çürütüyor.
İçinde paradokslar ve önyargılar barındırsa da Yunan siyasetçi ve gazeteci Bogdanos aslında tarihi ve aktüel konjonktüre dair bir hakikati de çıplak ediyor.
O da şu: İngiltere ve Fransa’nın bir asır önce Sykes- Picot anlaşmasıyla çizdiği keyfi haritalar ve sınırlar miadını doldurdu.
Türkiye’nin Anadolu parantezine alındığı Lozan artık paramparça! Yeni bir dünya ve yeni bir Suriye kuruluyor.
Kuruluş aşamasındaki bu yenidünyanın da yeni Suriye’nin de yeni Ortadoğu’nun da kilit ülkesi artık Osmanlı’nın vârisi olan Türkiye.
Dünya bize böyle bakıyor. Bize bakan da Türkiye’deki bu imparatorluk asabiyesini görüyor.
Haksız da sayılmazlar!

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.