Murat Kurum’un konuşmasından satır başları şu şekilde;Bu ne güzel meydan, bu ne güzel coşku, bu ne güzel heyecan. Biz sizleri çok seviyoruz, iyi ki varsınız, iyi ki bizim yol arkadaşımızsınız. Rabbim hepinizden razı olsun. Aziz İstanbullular, bu meydana koşarak gelen, gittiğimiz her yerde bizi bağrına basan, kalbi İstanbul için çarpan hemşerilerimi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.İşte İstanbul burada, liderimiz Erdoğan’ın dava arkadaşları burada. İstanbul’un iradesini görmek isteyen gelsin bu meydana varsın. İstanbul’un ruhunu görmek isteyen buraya baksın. Burada İstanbul’un değişim iradesi var, burada kararlı duruşu var, burada yeniden İstanbul var.31 Mart’ta hep birlikte bayram yaşayacağız. 31 Mart geleceğimizin, evlatlarımızın huzur içinde yaşayacağı bayram günü olacak. Bugün İstanbul’un umutsuzluğu umuda dönüyor. Ey İstanbul, güzel İstanbul sen peygamber efendimizin müjdelediği şehirsin. Sen yiğitlerin, delikanlıların yurdusun. Binlerce şehidin yatar senin. Sen Atatürk’ün hayali, sen rahmetli Erbakan hocamızın göz nuru, sen başbuğ Türkeş’in gururu, sen Muhsin Yazıcıoğlu’nun aşkı, sen Erdoğan’ın duasısın.Düşlerin şehri İstanbul… İstanbul Ayasofya’dır, Süleymaniye’dir, Sinan’dır, Selim’dir. İstanbul AK Parti belediyeciliğinin meşalesinin yakıldığı yerdir. Bize liderimizi, bize cumhurbaşkanımızı, bize Erdoğan’ı armağan eden şehirdir. Aziz İstanbullular işte biz böylesine bir İstanbul’da, bu aziz şehre hizmetkar olmak için yollardayız. Ancak samimi hayaller, gönülden kurulan hayaller muradına kavuşur. Murat Kurum’un da bir hayali var. Öyle İstanbul hayal ediyoruz ki deprem endişesi kalmayacak. Trafik çile olmaktan çıkacak. Sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, kimsenin kendini yalnız hissetmediği İstanbul.Bugün İstanbul iş bilmez yönetimin elinde huzursuz ve mutsuz. İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu. Depreme hazırlayacağız değdiler tek çivi çakmadılar. İstanbul’da trafik çileye dönüştü. İstanbul’un kaynaklarını yetim hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Bunu da yüzleri kızarmadan savundular. İsrafı bitirdik dediler en büyüğünü yaptılar. Kadınlarımıza karşı bile ev hanımı ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeği ile oynadılar.Verdikleri vaatleri bile hatırlamadılar, bu milleti kandırdılar. Biz onların savurduğu paraları İstanbul projelerine kullanacağız. Onların kariyeri için kullandığı kaynakları İstanbul’a harcayacağız. Biz İstanbul’un hakkını İstanbul’a vereceğiz.İstanbul’un hem başkanı olacağım hem de İstanbulluların kardeşi, evladı olacağım. Sizler bize reisimizin emanetisiniz, bu emanete gözümüz gibi bakacağız. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir, sandık günü hesap günüdür. 31 Mart’ta sandık gelecek hesap kesilecek. Kardeşlerim; bu iş bilmez yönetim İstanbul’da tek bir eser üretmediği gibi bizim projelerimizi eleştiriyor. Siz İstanbul’u kara kışa teslim edip büyük elçilerle yemek yerken biz 80 bin yuvayı teslim ediyorduk. Sen İBB bütçesi ile kampanya yaparken biz Elazığ’da vatandaşımızın elini tutuyorduk. Sen gizli gizli toplantı yaparken biz İstanbul’a 365 milyar lira yatırım yapıyorduk. Sen İstanbul’u kaderine terk ederken biz deprem bölgesinde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Biz İstanbul’u kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Nasıl afetlerde milletimizin elini tuttuysak yine milletimizin her anında yanında olacağız. Bu söz onları verip tutmadığı sözlere benzemez. bu söz sağlam adamların sözüdür. bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz Erdoğan’ın sözüdür.Barışın şehri İstanbul’da barış içinde yaşayacağız. Birbirimizin yaşam hakkına her zamankinden daha fazla saygı göstereceğiz. İstanbul’un her bir ferdi eşit ve adil hizmet alacak. 31 Mart’ta gelin gerçek belediyecilikten yana olun, gelin İstanbul’un geleceğinden yana olun, 31 Mart’ta sağlam İstanbul’dan yana olun. Haydi İstanbul şehrine oy ver, oy ver ki İstanbul mutluluk bulsun. Sen cesursun, çünkü sen İstanbul’sun.
