Yerel seçimlere doğru: İstanbul’un belediye başkanları
SERDAR KILIÇ / İSTANBUL Yerel seçimler yaklaşırken gözler İstanbul’da. İstanbul seçimlerinin sonuçları hem muhalefeti hem de Türkiye’nin gelecek 20 yılının siyasi manzarasını ortaya çıkarak. İBB seçimlerini muhalefet kazanırsa Türkiye’de yeni bir erken seçim talep edecek. Kaybederse Türkiye seçimsiz bir 4 yılı garantileyecek ve yeni anayasa tartışmalarına odaklanacak. Muhalefet ise baştan dizayn edilecek. Tüm bu olgular altında biz siyaseti bir kenara bırakarak İstanbul’un belediye başkanlarına bakacağız ve mini bir tarihi tur yapacağız. İLK BELEDİYE BAŞKANI HIZIR BEY Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u aldıktan sonra şehre bugünkü modern anlamda olmasa da ilk belediye başkanı olarak Hızır Bey Çelebi’yi atamıştır. Herkesin tanıdığı Nasrettin Hoca’nın torunlarından olan Hızır Bey’in dönemin en bilgin kişilerinden olduğu bilinmektedir. O dönemde belediye adı verilen yerel yönetim birimlerinin olmadığı ancak “kadı”ların yargıçlık görevi yanında belediye hizmetlerini yardımcıları ile birlikte yürüttüğü biliniyor. Tanzimat döneminde yeni bir yapılandırma gündeme geldi. 1855’te şehremaneti (Belediye başkanlığı) kuruldu. İlk şehremini unvanını Pepe Salih Paşa aldı. 13 Temmuz 1855’ten 4 Kasım 1855’e kadar görev yaptı. 1. Meşrutiyet’e kadar uzanan Tanzimat döneminde İstanbul yerel yönetimi 2’si ihtisap ağası, 18’i şehremini olmak üzere toplam 20 yönetici gördü. 1. Meşrutiyet’ten (1876) 2. Meşrutiyet’e (1908) kadar bu makamda 10 şehremini bulundu. 2. Meşrutiyet’ten Cumhuriyetin ilanı’na kadar da 23 şehremini başa geçti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Cumhuriyet ilan edildiğinde İstanbul’da yerel yönetici olarak Haydar Bey görevdeydi. 8 Haziran 1924’te İstanbul şehreminliğine Operatör Emin Bey geçti. Cumhuriyet döneminin ilk belediye başkanı olduğu için pek çok belediyecilik faaliyetinde ilkleri gerçekleştirmiştir: İstanbul’daki belediye zabıtalığı teşkilatının ilk kuruluşu ve Kayışdağı’ndan su getirilmesi, belediye mezarlıklarının yapılması, soğuk hava depoları ve kanalizasyonların inşası. Emekli olduğu 28 Eylül 1928’e değin bu görevini sürdürdü. İSTANBUL İNŞA EDİLİYOR 14 Ekim 1930’da yerel seçimler yapıldı. Muhittin Üstündağ hem vali hem belediye başkanı olarak göreve başladı. 14 Ekim 1928 – 4 Aralık 1938 tarihleri arasında on yılın üzerinde bir süre Vali ve Belediye başkanlığı görevinde bulundu. Muhittin Üstündağ, İstanbul’a Şehir Tiyatroları’nı kazandırdı. Şehrin imar planının hazırlanmasına önayak oldu. Atatürk Köprüsü’nü yaptırdı. Eminönü Meydanı’nda geniş ölçüde istimlaklere girişti ve meydanı tanzim ettirdi. İstanbul’da ilkokul seferberliğine de ilk başlayan Muhittin Üstündağ olmuştu. 8 Aralık 1938’de ise İstanbul’un başına Lütfi Kırdar geçti. Kırdar Kerkük doğumluydu. 12 yıl görev yaptı. İstanbul Harbiye’deki Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Dolmabahçe’deki İnönü Stadyumu, Taksim Meydanı, Taksim Gezisi ve Atatürk Bulvarı onun döneminde yapıldı. Lütfü Kırdar 27 Mayıs 1960 darbesinde tutuklandı. Yargılandığı Yassıada’da 17 Şubat 1961’de geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. İSTANBUL’DA TÜKÜRÜK YASAĞI Kırdar’ın ardından Fahrettin Kerim Gökay 24 Ekim 1949’da göreve geldi. Fahrettin Kerim Gökay, Zeytinburnu ve Kazlıçeşme, onun zamanında şehirleşmiştir. Dolayısıyla Gökay, Zeytinburnu ve Kazlıçeşme’nin babası olarak bilinmektedir. Kemal Hadımlı’nın ardından Mehmet Mümtaz Tarhan, 29 Kasım 1957’de başlayan İstanbul belediye başkanlığı görevi, 11 Mayıs 1958 tarihine kadar devam etti. Belediye başkanlığı sırasında özellikle İstanbul’un temizliğini sağlama yönünden kente büyük yararı oldu. Bütün ailelerin şikayetçi olduğu “Çocuk Kumarhaneleri” yani her türlü oyun salonlarını kapatmış, şehrin temizliği için de “Tükürük Yasağı” olmak üzere sıkı tedbirler aldı. Ve Ethem Necip Yetkiner dönemi. Ardından ise Kemal Aygün başkanlığa getirildi. 17 Temmuz 1958’de İstanbul Belediye başkanlığına ve Demokrat Parti İstanbul İl Başkanlığına getirildi. Her iki görevi de 27 Mayıs 1960’ta sona erdi. Demokrat Parti mensupları ile beraber Yassıada’da yargılandı ve Kayseri’de bir süre hapis yattı. İSTANBUL’UN ASKER BELEDİYE BAŞKANLARI 1960 yılında 27 Mayıs Darbesi’nden sonra Refik Tulga İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığına getirildi. 26 Şubat 1962 tarihine kadar bu görevde kaldı. 1961’de korgeneral rütbesine terfi etti, 2. Ordu ve 3. Ordu Komutanlığı yaptı. 1964 yılında Genelkurmay II. Başkanlığına atandı. 1965 yılında orgeneral rütbesine terfi etti. Son olarak Brüksel’de NATO Türk Askeri Heyeti Başkanlığı görevini yürüttü. Sonrasında ise Şefik Erensü göreve başladı. Oda askerdi. 24 Eylül 1960’a kadar görevde kaldı. Kamuran Görgün ve Kadri İlkay’da vekil belediye başkanlıkları görevini yürüttü. Niyazi Akı ise 6 Mart 1962 – 18 Ocak 1966 Tarihleri arasında atanarak İstanbul Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. Niyazi Akı, gecekonduların elektrik sorununu çözmeye çalışmış, şehrin pek çok yerine elektrik vermişti. Necdet Uğur’un kısa bir süre belediye başkanlığının ardından 10 Aralık 1963’de Haşim İşcan göreve başladı. HAŞİM İŞCAN DÖNEMİ Haşim İşcan 1963 Yerel Seçimleri’nde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı olarak İstanbul belediye başkanlığı seçimlerine katıldı, ancak kazanamadı. Seçimden galip çıkan Adalet Partisi (AP) adayı Nuri Eroğan’ın, CHP’nin başvurusu üzerine Denizcilik Bankası Hukuk Müşavirliğinden yasal sürede istifa etmediği gerekçesi ile başkanlığı iptal edildi. Haşim İşcan belediye başkanlığına getirildi[1] ve ölünceye kadar bu görevde kaldı. İşcan, geçitler açılmasını, yolların genişletilmesini, birçok yapının restore edilmesini sağladığı gibi, belediyeye bağlı kültür ve sanat kurumlarının gelişmesine de önemli katkılarda bulundu. İstanbul’a 1,500,000 metre asfalt yol yaptı. Trafik sorununu giderecek yeraltı ve yerüstü geçitlere önem verdi. Öncelikle Şehremini ve Çarşıkapı yeraltı geçitlerini bitirdi. Çarşıkapı Geçidi, Hürriyet Meydanı-Divanyolu arasında yayalara geçiş olanağı verdi ve trafiğin duraklamadan akışını sağladı. Haşim İşcan belediye başkanlığı sırasında Galata Kulesi’ni restore etti, Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi çevresi aydınlatıldı. Geçirdiği beyin kanaması sonucu girdiği komadan kurtulamayarak 11 Mart 1968’de görevi başındayken yaşamını yitirdi İSTANBUL’A 1980 ASKERİ DARBESİ Ardından ise Fahri Atabey dönemi başladı. Atabey 9 Aralık 1973’e kadar belediye başkanı kaldı. Bir sonra seçilen Ahmet Vamık İsvan ise 11 Aralık 1977’ye kadar görevini yürüttü. 14 Aralık 1977’de göreve Aytekin Kotil geldi. Halkçı, toplumcu bir belediyecilik anlayışıyla belediyecilik yapan Kotil, 12 Eylül darbesi nedeniyle Millî Güvenlik Konseyi kararıyla 12 Eylül 1980’de görevinden alındı. Darbeyle birlikte göreve yine bir asker olan İsmail Hakkı Akansel geldi. Ecmel Kutay, Abdullah Tırtıl’da 1984’e kadar görevde kaldı. Ve Bedrettin dalan dönemi. Dalan, ANAP kurucu üyesi oldu ve 25 Mart 1984 seçimlerinde belediye başkanı oldu. 1984’ten 1989’a kadar sürdürdüğü belediye başkanlığı döneminde Üsküdar sahili imara açıldı ve bugünkü haline getirildi. 1986-88 arasında Tarlabaşı yıkımlarıyla bugünkü Tarlabaşı Bulvarı ortaya çıktı, Avrupa Yakası’ndaki meyve-sebze hali Unkapanı’ndan Bayrampaşa’ya, Anadolu Yakası’ndaki ise Kadıköy Rıhtım Meydanı’ndan İçerenköy’e taşındı. İlk kazıklı sahil yolları hizmete açıldı. Kentin kanalizasyon başta olmak üzere altyapı çalışmalarına hız verildi. Darlık Barajı 1986-1988 yılları arasında inşa edildi. İDO kurularak kent ulaşımına kazandırıldı. Bu süreçte Dalan, Dünya Yerel Yönetimler Birliği başkan yardımcılığı, İslam Ülkeleri Başkentler ve Şehirler Teşkilatı ve Dünya Metropoller Birliği Başkanlığı görevlerinde de bulundu. 1987’de Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Küresel 500 Onur Listesi’nde yer aldı. Takvimler 1989’u gösterdiğinde ise İstanbul yine el değiştirdi. CHP Gençlik Kolları ve Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı gibi derneklerde siyasal eylemlere katılan Sözen, 1989 yerel seçimlerinde SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi. Belediye Başkanlığı döneminde “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği”nin hazırlanması ve yürürlüğe girmesinde öncülük ederek yangın güvenlik önlemlerini kapsayan hususları geniş çapta ele alan ilk düzenlemeyi hayata geçirdi. Bunlara rağmen 1993 yılında patlak veren İSKİ Skandalı, belediye ile işçiler arasındaki sorunlara bağlı olarak yaşanan çöp sorunu ve yaygın su kesintileri nedeniyle kendisi ve SHP büyük oranda yıprandı. 1994 yerel seçimleri’nde tekrar aday olmadı. 2002 yılında CHP Sivas Milletvekili seçildi. İSTANBUL’DA GÜNEŞ DOĞDU Takvimler 1994’ü gösterdiğinde ise Türkiye’nin kaderini değiştirecek o gün geldi. 27 Mart 1994 günü Seçimlerde Bugünki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan %25,19 oy oranı alarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildi. Belediye başkanlığı döneminde 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50’den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi. Erdoğan’a siyasi yasak gelmesi ile 12 Kasım 1998’de Ali Müfit Gürtuna İBB başkanlığına seçildi. 1994 seçimlerinde, RP’nden Kartal ilçesini temsil etmek üzere Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliğine seçilmişti ve 11 Kasım 1998 tarihine kadar da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliği yaptı. Recep Tayyip Erdoğan’ın, hakkında alınan hapis cezası kararının kesinleşmesi nedeniyle görevini bırakmasından sonra 12 Kasım 1998 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 111 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. Başkanlık görevini 1 Nisan 2004 tarihine kadar sürdürdü. İSTANBUL’UN KADİR AĞABEYİ 1999-2004 yılları arasında Fazilet Partisi’nden Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nı yürüttü. 2004-2017 yılları arasında Adalet ve Kalkınma Partisi’nden on üç yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev aldı. Topbaş, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek İstanbul tarihinde üst üste üç seçim kazanan ilk büyükşehir belediye başkanı oldu. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’na (UCLG) 2010 ve 2013 yıllarında iki kez başkan seçilen Topbaş, bu göreve getirilen ilk Türk yerel yönetici olma başarısını elde etti. Topbaş ayrıca 2011-13 yılları arasında Asya Belediye Başkanları Forumu (AMF) Başkanlığı ile, 2009-17 arasında ise Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığını yaptı. Korona hastalığına yakalanan Kadir Topbaş, 16 Kasım 2020’de tedavi gördüğü hastanede entübe edildi. Yaklaşık 3 ay yoğun bakımda bulunan Kadir Topbaş, hastalığı atlattı ancak sonrasında bağışıklığın düşmesiyle çoklu organ yetmezliği gelişti ve tekrar yoğun bakıma alındı. Tedavi gördüğü hastanede 13 Şubat 2021’de öldü. 14 Şubat 2021’de İstanbul Belediye Sarayı önünde ve Fatih Camii’nde düzenlenen cenaze töreninden sonra Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi. İMAMOĞLU DÖNEMİ 1989 yerel seçimlerinin ardından 2019’a kadar İstanbul merkez sağ ve muhafazakâr bir başkan tarafından yönetilmişti. Ancak Türkiye’nin Başkanlık sistemine geçmesi ve İstanbul’da muhalefetin tek çatı altında seçime girmesi ile CHP’nin aslında merkez sağ kökenli adayı Ekrem İmamoğlu 23 Haziran 2019’daki yenileme seçiminde aldığı 4 milyon 741 bin 885 oy ile en yakın rakibinin aldığı oydan 806 bin 456 oy daha fazla alarak başkan seçildi. 27 Haziran’da mazbatasını alarak görevine başladı. Ancak İmamoğlu döneminde İstanbul’da kültürel faaliyetler iyi yapılsa bile ulaşım, bakımsızlık ve ilgisizlik yüzünden bir çok hizmet durma noktasına geldi. 2004 yılından bu yana hızla yukarı grafiğe bürünen İstanbul, İmamoğlu döneminde her açıdan aşşağı yönlü bir seyir izledi. Şimdi ise gözler 31 Martta İstanbul’un gelecek başkanında…