Yetiştirme Yurdundan Koruyucu Aileye: Bir Hayat Değişti!

0

Gaziantep’te yetiştirme yurdunda büyüyen Hayrettin Celil, evlendikten sonra kendisi gibi yuvada kalan bebeğe koruyucu aile oldu. Şahinbey ilçesinde yaşayan Hayrettin Celil, 8 yıl önce Meliha Celil ile dünya evine girdi. Evlilikleri süresince çocuk sahibi olamayan Celil çifti, yetiştirme yurdunda kalan bir çocuğa koruyucu aile olmaya karar verdi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuran Celil çifti, resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından yuvada kalan 1 yaşındaki bebeğe koruyucu aile oldu. Hayrettin Celil, AA muhabirine, yurtta yetiştiği için koruyucu aile fikrine her zaman sıcak baktığını anlattı. Nişanlılık döneminde de eşi Meliha ile bu düşüncesini paylaştığını dile getiren Celil, o günden itibaren bu fikre aile olarak hep sıcak baktıklarını söyledi. Çocuk sahibi olamayınca fikirlerini hayata geçirmek için harekete geçtiklerini ve bir kız çocuğuna koruyucu aile olduklarını belirten Celil, “Koruyucu aile olmak çok güzel bir duygu herkese tavsiye ediyorum. Kendi öz evladım gibi bakıyorum, işten eve erkenden gelip onunla vakit geçirmek istiyorum, çok mutluyum.” dedi. Eşi Meliha Celil de her zaman çocuk sahibi olmak için dua ettiğini, alışveriş merkezine gittiğinde hep çocuk kıyafetlerine baktığını aktararak, bebeğin ailelerine dahil olmasıyla hayatında çok şeyin değiştiğini dile getirdi. “Her doğuran anne-baba değil, ben kızımı kalbimde doğurdum” diyen Celil, şunları kaydetti: “İyi ki de evime gelmiş. Ben şu 8 ay içinde evimin ev olduğunu bildim. Çocuğumun çocuk olduğunu, ailemin aile olduğunu bildim. Bebeğimiz geldikten sonra resmen tam anlamıyla aile olduk. Eşim çok zor şartlarda büyümüş. Ben de babasız büyüdüm, biz çekirdek aile şeklinde büyüdük. Kızım evime geldikten sonra ailem kocaman oldu. Allah hiç kimseyi evladıyla imtihan etmesin. Biz kaderimizi bu şekilde yaşadık. İyi ki kızım geldi. Ben 8 yıl boyunca boşuna bu kadar acı çekmişim, çevremde kimi görsem, ‘Gidin başvurun, oradan bir hayat kurtarıyorsunuz. Sizi siz yapıyor, canınızdan can biliyorsunuz’ diyorum.” Bebeğinin, eşinin işten gelmesini iple çektiğini vurgulayan Celil, “O anne ya da baba dediğinde içimiz titriyor. Tırnağı taşa takılsa canımız acıyor. Kızımız ilk geldiği gün sabaha kadar heyecandan uyuyamadık. Dağa taşa, eşe dosta herkese, ‘Ben anneyim artık, eşim baba oldu’ dedim. Saatlerce onu seyrediyoruz, odasına gidip oyunlar oynuyoruz. Bambaşka bir duygu, kendi doğurduğunuzdan hiç bir farkı yok.” ifadelerini kullandı.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.