Sosyal

Bayıla bayıla tüketiliyor ama böbrek taşı nedeni! Çocuklar da tehdit altında… Sofranızdan uzak tutun

Üriner sistemdeki taşlar her zaman belirti vermiyor/ Böbrek taşları bebeklik dönemi de dahil olmak üzere her yaş grubunda görülebiliyor diyen Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebekler böbrek taşı gelişimi açısından risk grubunda bulunuyor. Yaş büyüdükçe üriner sistemde taş görülme sıklığı da artıyor ve bazı bilimsel yayınlara göre erkek çocuklarda daha sık rastlanıyor” şeklinde konuştu. Böbrek taşında; karın ve göbek altı bölgede ağrı, kusma, idrarda renk ve koku değişikliği, idrar yapamama, idrar miktarında azalma, idrarda kan görülmesi, idrar kaçırma ve idrar yapma sırasında ağrı gibi belirtilerin görülebildiğini paylaşan Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Bu belirtiler gözlemlendiğinde hızlıca bir uzmana başvurmak gerekiyor. Bazen de farklı nedenlerle yapılan karın ultrasonografi incelemelerinde rastlantısal olarak böbrek ya da idrar yollarında taş saptanabiliyor. Olguların yüzde 30’u belirti olmadan, görüntüleme ile tanı alıyor. Bu yüzden düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor” dedi.Tedavide cerrahi müdahale şart değil/ Tam idrar tahlili ve üriner sistem ultrasonografisi gibi yöntemlerin hastalığın tanısının ilk basamağını oluşturduğunu dile getiren Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Eğer taş milimetre boyutlarında ise ve ağrı, tıkanma, enfeksiyon ya da kanama gibi belirtiler yoksa ultrasonografi veya idrar testleriyle hastanın takibine devam ediliyor. Bu aşamada bol su içilmesi, meyve ve sebzeden zengin bir diyet uygulanması ve paketli gıdalardan kaçınılması önemli. Taşın kendiliğinden düşme olasılığı yoksa ve ciddi bir tıkanıklığa sebep olmuşsa cerrahi tedavi yöntemlere başvurulabiliyor. Böbrek taşı olgularının yüzde 30-60’ı tedaviden sonra tekrarlayabilme özelliğine sahip. Bu nedenle yakın takipten vazgeçilmemeli” bilgilerini verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir