Pırasa hafif bir lezzete sahiptir; birçok diyetin başrolünü süsler, şifa deposu olması sebebiyle ise diyetlerin temel besini olur. Tarihin eski çağlarından beri insanoğlunun sofrasında yer alan pırasa, soğan ve sarmısağın da dahil olduğu, Zambakgiller ailesinden. Pırasa adı dilimize Yunancadaki “prason” sözünden geliyor. Antik çağda Mezopotamya ve Orta Doğu’nun en sevilen sebzelerinden biridir. Yunan, Antik Mısır, Hitit ve de Roma uygarlıklarında da pırasa bilinmektedir.
UZUN SÜRE SAKLANABİLİR
Pırasa alırken beyaz kısmı fazla olanları tercih edin. Beyaz kısımlarının üzerinde ezikler ve patlaklar olan pırasaları almayın. Satın aldığınız pırasaların yeşil kısımlarının parlak olmasına dikkat edin. Pırasaların aynı kalınlıkta olanlarını seçin. Aynı kalınlıktaki pırasalar eşit sürede pişerler. Pırasa çiğ halde ve yıkanmadan buzdolabında uzun süre saklanabilir. Pişmiş pırasayı en fazla iki gün içinde tüketin. Probiyotik bir besindir. Obezite riskini azaltmaya yardımcı olur. Bağırsak sağlığını destekler. Bağırsaklardaki bakteri, parazit oluşumunu önler. Besinlerin emilimini destekler. Probiyotik desteğiyle vücuttaki zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olabilir. Bağırsak iltihaplarına karşı koruma sağlar.
CİLDİNİZİN DOSTU
İçerdiği bol miktardaki A vitamini sayesinde cildin koruyucu ve yenileyici doğal yardımcısı olabilir. A vitamini ve beta karoten pırasayı cilt dostu sebzeye dönüştürür. Düzenli tüketimde vitamin ve bileşen desteğiyle cildinizi yenileyebilir, cildinizi dış etkenlere karşı koruyabilir.
