24.12.2023 17:02Son Güncelleme: 24.12.2023 17:03 Elif Zeynep Özipekçi: Savaşın başından bu yana Gazze’de 92’den fazla gazeteci öldürüldü. Siz de bu saldırıları “gazeteci-kırımı” olarak değerlendirdiniz. Bu ne anlama geliyor?Anthony Bellanger: Journacide diyoruz, çünkü Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na karşı kabul edilemez saldırılar yapılıyor ve bu saldırıların faillerinin kesinlikle uluslararası yargı yani uluslararası Ceza Mahkemesi önünde cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ciddi bir jurnacid (gazeteci-kırımı) çünkü gördüğümüz sayılar aşırı yüksek ve tüm ölümleri öğrenemiyor ve kaydedemiyoruz.Elif Zeynep Özipekçi: İsrail ordusu neden gazetecilere saldırıyor?Anthony Bellanger: İsrail ordusu adına konuşamam ama söyleyebileceğim gazetecilere saldırmak, “ifade özgürlüğüne” saldırmaktır. Ve ifade özgürlüğü, İsrail ordusu için çok acı ve çok sinir bozucu bir özgürlük. Çünkü gazeteciler, İsrail ordusunun duymak ve görmek istemediği bilgiler veriyorlar. Bu nedenle çok fazla sayıda gazeteciyi hedef alıyorlar. Ve bu yüzden, İsrail ordusu yabancı gazetecilerin Gazze Şeridi’ne çalışmak için, tehlikenin boyutunu göstermek, duyurmak için ve tabi ki çalışma koşullarının zorluğunu göstermek için girişini engelliyor. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde faaliyette olan 4 hastane kaldı Elif Zeynep Özipekçi: Bu saldırıları yargıya taşıyacak mısınız?Anthony Bellanger: Evet, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne 2022’de iki dava açmıştık. Tüm bu ölümlerden tam 1 yıl önce, Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesinden önce tüm Filistinli gazeteciler adına bir dava açmıştık. Diğer bir yargı sürecini eylülde başlatmıştık. Bu sefer şirin ebu akilenin ölümünün ardından ve savaşın başından bu yana yeni bir dava için hazırlanıyorduk. Filistinli Sendika Başkanımız Naser Ebu Nakel, aynı zamanda sendikamızın uluslararasında da yardımcı başkanlığını yapıyor, birkaç gün önce uluslararası mahkemeye bir dava açtı ve birkaç gün Ramallah’ta soruşturma gerçekleştirildi. Savcılardan acilen harekete geçmelerini istedi ve bu dosyaların birleştirilmesini istedi çünkü açıkçası uluslararası mahkemenin şu anda yapacağı hiçbir şey yok. Sürekli böyle şeyler duyuyorlar ama bekliyorlar bu bizim açımızdan bir skandal. O yüzden biz uluslararası mahkemenin bu dosyayı açmasını ve bu gazeteci-kırımı bitirmesini istiyoruz. Elif Zeynep Özipekçi: Daha önceki savaşlarla kıyaslandığında bu savaştaki gazeteci ölümlerinin tüm savaşlardan daha fazla olduğunu ifade etmiştiniz. Gazze’deki savaşın diğer savaşlardan farkı ne?Anthony Bellanger: Bugüne kadar gördüğümüz tüm savaşlardan, Amerika işgalinden, Afganistan’dan, Suriye’den, Irak’tan hatta Ukrayna’dan farklı olmasının sebebi tüm bu savaşlarda, gazetecilerin ülkeyi terk etme seçeneği vardı. Yakındaki bir ülkeye kaçma şansı vardı. Ya da sınır ülkelerine kaçma şansı vardı. Birçok Suriyeli Lübnan’a geçti, birçok Ukraynalı Avrupa’ya gitti. Gazze’de problem şu 40 kilometrelik bir şerit orası ama gazeteciler de dahil burada bulunan toplum ne dışarı çıkabiliyor ne de içeri girilebiliyor. Bu yüzden bu ciddi bir katliam. Çünkü yerlerinde kalmaktan başka seçenekleri yok ve İsrail de bunu çok iyi biliyor. Bu da bugüne kadar bildiğimiz kadarıyla tarihteki eşsiz bir katliama işaret ediyor. Çünkü günümüzde sivillerin ülkelerinden ayrılma hakları vardır. Ama şu anda abluka altındalar ve bu ciddi bir insani felakettir. Gazze’de hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 68’e yükseldi Elif Zeynep Özipekçi: AA Muhabiri Mustafa Harut’a İsrailli askerler saldırdı. Bu saldırının cezalandırılacağını düşünüyor musunuz?Anthony Bellanger: Tüm saldırılar, Türk olsun, Lübnanlı olsun, Filistinli olsun her gazeteciye karşı tüm saldırılar cezalandırılmalıdır. Bu uluslararası hukuktur. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, dünyadaki gazetecileri temsil eden Birleşmiş Milletler’e göre tek mesleki örgüttür. Gazeteciler arasında milliyetlerine göre bir ayrım yapamayız ya da medyalarına göre. Bir gazeteciye saldırıldığı anda fail ve şekli ne olursa olsun, bu bir taciz olsa da bir suikast olsa da gözaltı olsa da tüm saldırılar cezalandırılmalı. Tüm saldırılar uluslararası hukuka karşı bir saldırıdır. Bir savaş suçudur. Bir gazeteci sivil olarak değerlendirilir, gazeteciler ordu değildir. Sadece işlerini yapmak için oradadırlar ki işleri bilgi vermektir.
