Milyonları ilgilendiriyor: Kira sözleşmelerinde yeni dönem başlıyor! Ücretler kontrol altına alınabilir mi? | 6 SORU 6 YANIT
Kira sözleşmesi, kiracı ile mülk sahibi arasındaki ilişkiyi hukuki bir zemine oturtarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça belirleyen önemli bir belge olarak biliniyor. Bu sözleşme, kiralanan taşınmazın kullanım koşullarını, kira bedelini, ödeme tarihlerini, sürenin uzatılmasını ve kiracının mülk üzerindeki sorumluluklarını detaylandırıyor.Ayrıca kira sözleşmesinin varlığı, olası hukuki sorunlar karşısında tarafların haklarını koruma altına alarak, anlaşmazlık durumlarında başvurulacak bir referans görevi görüyor.Geçtiğimiz günlerde ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yıl sonuna kadar e-Devlet üzerinden vatandaşların kira kontratı yapabileceklerini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Dijital Türkiye ve Bürokrasinin Azaltılması Koordinasyon toplantısında konuşan Yılmaz, e-Devlet kapısında yeni tasarlanan hizmetleri duyurdu.Yılmaz, “e-Devlet kullanıcıları kira kontratlarını yıl sonuna kadar e-Devlet üzerinden yapabilecekler. Ev sahibi ile kiracının akdetmiş olduğu kira sözleşmesinin bir nüshası, sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde e-Devlet sisteminde bulunan kira sözleşmesi bilgi sistemine kaydedilecek” dedi.1-) KİRA KONTRATININ E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMASI NASIL FAYDALAR SAĞLAYABİLİR?Konuyla ilgili bilgilerine başvurduğum Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kısa, “Bu konu daha önce de gündeme gelmişti. Şimdi artık uygulamada sona gelindi. Bu düzenlemedeki en büyük amaç kayıt dışı kira ödemelerinin engellenmesini sağlamak olarak görünüyor. Bu uygulama ile devlet tarafından tüm kira sözleşmeleri takip edilebilecek. Böylece kira gelirlerinin bildirilmemesi veya eksik bildirilmesinden kaynaklanan vergi kaybı da önlenmiş olacak” ifadelerini kullandı.“Böyle bir düzenlemenin hayata geçmesi kira sözleşmesinin yazılı yapılmadığı hallerin ortadan kalkmasını sağlayacak” diyen Kısa, “Bu uygulama kira sözleşmesinin sözlü olması, dolayısıyla şartların belirlenemediği veya hukuki işlemlerde imzaya itiraz edilmesi gibi durumların ortadan kalkmasını da sağlayacak” dedi.2-) DAVA SAYILARINDA AZALMAYA NEDEN OLABİLİR Mİ?Son yıllarda ev sahipleri ve kiracılar arasındaki dava sayısı gün geçtikçe artıyor. Böyle bir adım atılması yargılamaların bu konular bakımından hızlanmasına etki edebilir mi?Bu soruma Ümit Yasin Kısa, “Maalesef son dönemdeki kiraya veren ile kiracı arasında yaşanan uyuşmazlıklar nedeniyle toplumsal barış çokça zedelendi. Sırf bu düzenleme ile uyuşmazlıkların azalabileceğini söylemek oldukça zor görünüyor” cevabı verdi.Ülkemizdeki kira uyuşmazlıklarının asıl sebebinin kiralık konut stokunun azlığı olduğunun altını çizen Kısa, “Buna karşın talebin güçlü olmasını da unutmamak lazım. Bunların çözümü sağlanmadan kira davalarının azalmasını beklemek zor gözüküyor” dedi.3-) YENİ UYGULAMAYLA KİRA ÜCRETLERİ KONTROL ALTINA ALINABİLİR Mİ?“Daha önce kira artış oranına yapılan müdahale gibi, kira üst bedeli belirlenmesi ve üzerinde sözleşme yapılamaması gibi bir düzenleme yapılmadı” diyen Ümit Yasin Kısa, şu bilgilerin altını çizdi:“Bunun yapılması sözleşme serbestisi ilkesiyle ne kadar bağdaşır kestirmek zor. Ayrıca barınma hakkının kullanılması da kiracılar yönünden her geçen gün daha da güçleşiyor. Kira bedellerine üst sınır getirme gibi bir düzenleme yapılmadıkça, sözleşmelerin kayıt altına alınması tek başına kira rayiçlerini düşürmeyecektir.”4-) EĞER KONTRAT E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMAZSA NE OLACAK?
Ümit Yasin Kısa, “Getirilmesi planlanan düzenlemede e-Devlet üzerinden sözleşme kurulmazsa bir müeyyide konulabilir. Bunun idari para cezası olacağını tahmin ediyorum” dedi ve ekledi:– Bunun dışında eğer başkaca bir hüküm konulmazsa kira sözleşmeleri arasında kural olarak bir fark bulunmuyor. Bu nedenle yazılı bir sözleşme hükümleri ne ise e-Devlet üzerinden yapılan sözleşme de aynı hükümleri ihtiva edecektir diye düşünüyorum.– Eğer kanun koyucu e-Devlet üzerinden yapılmayan sözleşmelerin hiçbir hüküm ihtiva etmeyeceği gibi bir kural getirirse bu durumda kira sözleşmesi geçersiz olacaktır. Bu halde geçerli bir sözleşmeye dayanmadan taşınmazda bulunan kişi haksız işgalci konumuna düşebilir. Bu kira kaynaklı olmasa da genel hükümler gereğince tahliye edilmeyi gerektirir. Ancak kanunda böyle bir düzenleme getirilmezse yazılı sözleşmelere şu an uygulanan kurallar aynen uygulanmaya devam edecektir.5-) TARAFLARDAN BİRİ 15-20 GÜNLÜK SÜREÇ İÇİNDE BUNU YAPMAZSA MAĞDURİYET OLUŞUR MU?
Ümit Yasin Kısa bu soruma da “Eğer sistem üzerinde sözleşmenin yapılması kurucu unsur olarak düzenlenirse bu durumda ilk önce sistem üzerinde bunun yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde geçerli bir kira ilişkisi olmayacaktır. Ancak eğer yazılı bir sözleşmenin sonradan sisteme uygun şekilde yüklenmesi gibi bir düzenleme gelirse ki açıklamadan bu anlaşılıyor, bu durumda taraflardan birinin yükümlülüğünde olacak bu durumun yerine getirilmemesi halinde karşı tarafın uğradığı zararları karşılaması gerekir” cevabını verdi.6-) HER İKİ TARAF YENİ SİSTEMDE KONTRAT YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
“Sözleşmenin gerçeğe uygun akdedilmesi önem arz ediyor” uyarısında bulunan Kısa, “Birtakım faydalar sağlamak için gerçeğe uygun olmayan sözleşmenin akdedilmesi halinde sonrasında çıkacak uyuşmazlıklarda bu durumu iddia ve ispat etmek oldukça zor olacaktır” şeklinde konuştu.Fotoğraflar: iStock