Sevgilisi tarafından vahşice öldürülmüştü! 17 yaşındaki Melek Nur’un katilinden akılalmaz savunma: Benim gönlüm rahat
“NİSABUR POLİSE VE SAVCILIĞA AÇIK BİR ŞEKİLDE SÖYLEDİ”
Ailenin avukatı Elif Özdemir, “Aile bu cinayet işlendiğinde manevi destek almak adına Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na başvuru yaptı, ben de bu platformda gönüllü avukatlık yapmaktayım. Aileyle aylardır iletişim halindeyiz. Dosya hakkında görüştük. Geldiğimiz aşamada 15 Mayıs itibari ile ilk celse görüldü. İlk celsede sanığın savunması alınırken aynı zamanda dört tanıktan bir tanesi olan Nisanur’un da ifadesi alındı. Nisanur savcılık aşamasında olay çok sıcakken hem polis ifadesinde hem de savcılık huzurunda verdiği ifadesinde olayı aslında olduğu gibi anlattı. Önceki ifadesinde ‘Önce silahı bana doğrultu ve vurayım mı dedi. Ağabey canın sağ olsun dedim. Benden sonra silahı Melek’e doğrultu ve ardından tetiğe bastı silah patladı sonrası net hatırlamıyorum’ demişti. Ancak hatırladıkları kısımlarda net olan şu; olay gerçekleştikten sonra sanığın bir panik haline girmesi ‘Hastaneye götürdüm. Ben öldürmek isteseydim hastaneye götürmezdim’ demesine rağmen baktığımızda aslında hastaneye götürme eyleme sanırım suçtan kurtulmaya yönelik girişimmiş. Nisanur, ‘Yolda araç araçla giderken beni tehdit etti bir şeyler söylersen sana kötü şeyler yaparım. Ardından Melek Nur’un eline silahı verdi diye havaya bir el ateş ettirdi’ dedi. Burada şahsın kendini savunmaya çalıştığı hastaneye bırakıp kaçmaya aslında Melek Nur’u düşündüğü için değil de zaman kazanıp delilleri yok etmek ve dosyadaki tanık olan Nisanur’u korkutmak amacında olduğunu Nisanur açık bir şekilde hem polise hem de savcılığa verdiği ifadesinde söyledi” dedi.”SIKIŞTIĞI YERLERDE PANİK HALDE CEVAP VERDİ”
Avukat Özdemir , “Mahkeme aşamasına geldiğimizde Nisnur’a bu ifadeyi detaylı bir şekilde vermemiş gibi tehdit edildiğini aktardı fakat sanık ya da başkaları tarafından değil aile tarafından tehdit edildiğini aktardı. Bu baskı unsurunun ve tehditin müvekkillerim tarafından değil belki muhtemel sanık tarafından gelmiş olabileceği kanaatindeyiz. Sayın mahkeme başkanı da muhtemelen o kanaatteydi. Nisanur beyan verdikten sonra çelişkileri sordu. Çelişkilere mantıklı cevap veremeyince Nisanur’a birkaç kez, ‘Sen birileri tarafından korkutuluyor olabilir misin?’ sorma gereği hissetti. Aynı zamanda Nisanur’un çelişkili beyanlarında fark ettiği tehdit unsurunu doğrudan söylemese de yalan tanıklık suçtur diyerek uyarıda bulunmak zorunda kaldı. Avukat olarak biz de birkaç soru sorduk ancak bizim sorduğumuz sorulara da sıkıştığı yerlerde biraz daha panik halde cevap verdi. Bir kişinin yalan tanıklıktan suç alması tehdidi ile dışarıdan suç sabıkası çok kabarık olan bir sanık tarafından tehdit karşında göreceği ceza açısından muhtemelen dışarıdaki hayatıma devam edeyim dedi” ifadelerini kullandı.