Sofraların vazgeçilmezi! Kalp sağlığı için çok önemli
İkinci aşamanın pişirme olduğunu ve pişme suyunun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Emel Alphan şunları söyledi: “Yeşil mercimek ağzı iyi kapanan normal bir tencerede pişirilebilir. Nohut ve fasulye normal tencerede daha uzun süre pişirmeyi gerektirdiğinden düdüklü tencere kullanılır. Düdüklü tencerede 30-40 dakika pişirilmesi yeterli olabilir. Pişme sularının dökülmesi önemli ölçüde vitamin ve mineral kayıplarına neden olduğundan pişme suyu çektirilerek pişirilmeli veya pişme suyu başka bir yemeğe eklenerek vitamin ve minerallerinden yararlanılmalıdır.” Çocuklar için sarı veya kırmızı mercimek tercih edilmeli Prof. Dr. Emel Alphan, çocuk beslenmesi için kabuksuz sarı veya kırmızı mercimeğin tercih edilmesi gerektiğini kaydederek “Nohut veya fasulye çocuk beslenmesi için kullanılacaksa ıslatıldıktan sonra kabukları ayrılmalıdır” tavsiyesinde bulundu. Kalp sağlığını koruyucu etkisi var Kolesterol ve doymuş yağ içermeyen baklagillere içerdiği posa nedeniyle beslenme programında yer verilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Emel Alphan, “Gelişmiş toplumlarda koroner kalp hastalıkları, yetişkinlerdeki ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Baklagillerde damar sertliğine dolayısıyla koroner kalp hastalığına neden olan faktörlerin başında yer alan kolesterol ve doymuş yağ yoktur. Ayrıca baklagiller posadan özellikle kolesterolün düşmesine yardımcı olan çözünebilir posa açısından zengindir. Bu yüzden kan yağları yüksek olan kişilerin baklagilleri et yerine haftada 2-3 kez yemeleri son derece yararlı olur. Et yerine baklagil-tahıl-sebze -yoğurt karışımı diyetle beslenenlerde koroner kalp hastalıklarının görülme oranı çok azalır” diye konuştu. Baklagiller her gün tüketilebilir Prof. Dr. Emel Alphan, kurubaklagillerin daha ucuz bir alternatif olarak et yerine tercih edilebileceğini belirterek, “Baklagiller yüksek fiyatlı et yerine uygun bir seçenek olarak haftada en az üç porsiyon hatta her gün tüketilebilir. Yine baklagil-tahıl-sebze-yoğurt karışımı şeklinde tüketilmelidir” tavsiyesinde bulundu. Prof. Dr. Emel Alphan, yapılan araştırmalarda baklagillerde bulunan proteaz inhibitörlerinin kanser önleyici etkileri olduğunun ortaya konulduğunu ifade etti. Kan şekerini düzenlemede etkili olabilir Diyabetli bireylerin baklagil tüketimine değinen Prof. Dr. Emel Alphan, “Yetişkinlikte ortaya çıkan ve şişmanlıkla birlikte seyreden Tip 2 diyabet ve genellikle çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkan Tip 1 diyabet denilen şeker hastalığında baklagillerin kullanılmasıyla kan şekeri düzeyi kontrol edilebilmektedir. Bu durum, baklagillerin glisemik indeksinin (yiyeceklerin kan şekerini yükseltme hızı) düşük olmasından kaynaklanır. Bu nedenle şeker hastalarının beslenmesinde baklagil yemeklerinin kullanılması özellikle tercih edilmelidir” diye konuştu. Bağırsak hareketlerinin artmasını sağlıyor Gelişmiş toplumlarda kalın bağırsak hastalıklarının da önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Genellikle bitkisel besinlerle beslenerek posayı çok tüketen toplumlarda kalın bağırsak hastalıkları ender görülmektedir. Baklagillerin posa içeriklerinin yüksek olması bağırsak hareketlerinin artmasını sağlar, dolayısıyla kabızlık, kanser ve diğer hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur” dedi. Prof. Dr. Emel Alphan, baklagillerin içerdikleri yüksek protein nedeniyle acıkma hızını azalttığını ve tokluk hissi sağladığını, bu nedenle zayıflamak isteyen kişilerin de baklagil yemeklerini rahatlıkla tüketebileceğini sözlerine ekledi.